Varlığımızı sürdürmemizin vazgeçilmezi çiğneme yetimizdir. Sindirim sistemimizin ilk basamağıdır.
Dışarıdan basit bir fonksiyon gibi görünse de vücudumuzun en karmaşık mekanizmalarından biridir. Çiğneme dışında; yutkunma, ses, nefes ve estetik görünüşe de destek olur. Bu karmaşık sistemdeki sapmalar yüzümüzün görünüşüne dahi yön verebilecek sonuçlar doğurabilir.
Doğal yapısı gereği zaten birbirine sıkı sıkıya bağlı, birbirinden destek alan ve etkilenen bu dokular bir ahenk içinde çalışırken, bireye özgü beslenme alışkanlıkları, stres etkileri (diş sıkma-gıcırdatma) gibi pek çok farklı etkene de uyum sağlamak zorunda kalır.
Genetik faktörler bir yana; kötü kullanılan, yıpranan, eksilen veya bakımı aksatılan dişlerimiz zamanla tedaviye muhtaç kalır. Bu durum eski çağlardan beri sorunumuzdur.
Arkeolojik kazılarda, akla hayale gelmeyecek tedavi girişimlerine rastlanır. Antik dönemden farklı olarak günümüzdeki tedaviler; deneme yanılma yoluyla değil, laboratuvarlarda deneyimlenmiş bilimsel kabullere göre uygulanmaktadır.
İnsan bedeninin temel bilimler eşliğinde detaylıca incelenmesi sonucu; ağız ve çevre dokularının hangi işi ne ölçüde yapabildiği, fiziki-biyolojik-kimyasal-mekanik vb. sınırlarının ne olduğu daha iyi anlaşılmıştır. Bu bilgiler, biz hekimlerin hangi sorunu nasıl tedavi edersek, daha etkin ve sorunsuz çözüm sunabileceğimize ışık tutar. Araştırmalar devam ettikçe tedavi yöntemleri ve ürünleri daha da gelişecektir.
Biz hekimler, başarısı deneysel olarak ispat edilmiş tedavi yöntem ve ürünlerini, doğru zamanda ve doğru şekilde uygulamaya çalışarak hastalarımızın sorunlarını gidermeye “yardımcı oluruz”.
Bu nedenle her hekim mesleğini yaptığı sürece güncel yayınları ve gelişmeleri yakından takip etmek zorundadır.
Bütün çaba daha iyi şartlarda tedavi ile daha kalıcı ve yararlı sonuçlar almak içindir.
Ancak unutulmamalıdır ki; bilim ne kadar ilerlese de, devamlı doğal değişim ve dönüşüm içinde olan bu dokuların üzerine yapılan tedaviler, ömürlük olamaz.
Diğer bir deyişle, hiçbir tedavi şekline veya ürününe garanti verilemez.